‘HAYRANLIK-HUŞU DUYMAK’ BEYNİ ETKİLİYOR!
Son yapılan bir araştırma beynin büyüleyici bir doğa manzarası karşısında gösterdiği tepkilere ışık tutar nitelikte.
Summer ALLAN
En son ne zaman bir şey karşısında büyülendiniz? Doğada gördüğünüz bir manzara, müzede gördüğünüz bir sanat eseri, konserde dinlediğiniz bir şarkı ya da televizyonda izlediğiniz belgeselin bir karesi sizi büyülemiş olabilir.
Sizde hayranlık uyandıran her ne ise, o sırada başka şeyleri düşünmediğinize eminiz.
Son yapılan bir araştırma beynin büyüleyici bir doğa manzarası karşısında gösterdiği tepkilere ışık tutar nitelikte.
Hayranlığın Bilimi
Hayranlık duygusunu büyüleyici kılan, kişiyi adeta hipnotize eden hatta biraz da gizemli kılan şey nedir? Bu sorunun yanıtlarına Human Brain Mapping adlı derginin son sayısında yayınlanan bir makalede yer verildi.
Amsterdam Üniversitesi araştırma görevlilerinden Michiel van Elk ve ekibi; yaşları 18 ile 41 arasında değişen 32 katılımcıya birbirinden farklı 30 saniyelik üç video (BBC’nin ünlü belgeseli Planet Earth’ten muhteşem doğa manzaraları, doğal yeryüzü şekilleri, küçük dereler, şelaleler ve oyun oynayan yavru filler gibi birçok eğlenceli hayvan sahneleri) izleterek bu esnada onların beyin MRını çekti.
Hayranlık duygusu; tamamen kendimize yönelik olan odağımızı etrafımızdakilere, dış dünyaya yöneltmemizi sağlar.
Her video öncesinde katılımcılardan videoyu pasif bir şekilde izlemesi veya videodaki değişen sahneleri sayması istendi. Bu yöntemle araştırmacılar, katılımcıların pasif bir şekilde videoyu izlerken ki beyin aktiviteleri ile (zihinlerinin düşünceden düşünceye atladığı zamandaki) belli bir görev verildiğinde (değişen sahneleri sayma) beynin gösterdiği aktivitelerin farklılığını karşılaştırma fırsatını buldular.
**Beyinde DMN ‘default mode network’ olarak bilinen bölüm hayal kurarken ya da geçmiş ve geleceği düşünürken aktif olan bir bölüm. Bu bölüm otomatik pilot moduna geçerek olacakları tahmin ediyor ve günlük işleri çok düşünmeden yapmamıza yardımcı oluyor.
Araştırmaya dönecek olursak katılımcıların eğlenceli ya da sıradan videoları pasif bir biçimde izlerken beyinlerinin DMN hareketlerinde artış olduğu, ‘büyüleyici’ olarak tanımlanan videoları izlerken DMN hareketlerinde belirgin bir artış olmadığı kaydedilmiş.
Büyüleyici videoları izleyenlerin herhangi bir görev almasalar dahi, daha fazla uyarıldığı, böylelikle zihinlerinin daha az düşünceden düşünceye atladığı ve kendileri ile ilgili daha az düşündükleri ortaya çıkmış.
‘Hayranlık Duygusu’ zihni sakinleştirir
Hayranlık duygusu (beğeni – hoşnut olma) sorunlarla ilgili ruminasyonu (düşünce sarmalını) durdurmaya ve stresin önüne geçmeye yardımcı oluyor. Yaşadığımız hayranlık duygusu bizi içinde bulunduğumuz düşünce sarmalından çekip çıkararak, sürekli kendimize odaklanmanın önüne geçerek, etrafımızda olan bitenle daha çok ilgilenmemize yardımcı oluyor. Bu da çevremizle daha çok iletişime geçmemize ve onlara karşı daha cömert olma yolunda adımlar atmamıza olanak sağlıyor.
‘Hayranlık Duygusu’ Endişelerimizi Nasıl Dindirir?
DMN’nin hareketliliğini azaltmak, ‘kendi içimize’ dönebilmemiz için bir anahtar, bir çıkış yolu olabilir. Konuyla ilgili yapılan diğer araştırmalarda, meditasyon yapanların meditasyon esnasında DMN hareketlerinin azaldığı görülmüş. Aynı şekilde sakinleştirici ilaç kullananlarda da DMN hareketlerinde azalma gözlenmiş. Hayranlık duygusu, beğeni duyma bu dönüştürücü deneyime başka bir alternatif olabilir.
Van Elk’in araştırması ‘hayranlığın/ hoşnut olmanın’ dış dünya ile daha fazla bağlantı kurarak kendimize daha az odaklanmamıza yardımcı olduğuna dair bir kanıt daha bulmuş. Çalışmada hoşa giden, hayranlık uyandıran videoları seyreden katılımcıların değişen sahneleri saymasının beyinlerinin Frontoparietal bölgesindeki aktivitelerinin, diğer videoları seyrederken ki hareketlerine göre daha hızlı olduğu belirlenmiş. Araştırmacılar konuyu şu sözlerle açıklıyor: “ Bu bulgu bize doğanın harikalığının ne kadar büyüleyici olduğunu, insanı sarıp sarmalayarak dikkati çektiğini bir kez daha vurguluyor.”
Van Elk ve ekibinin yaptığı araştırmada, katılımcılar hayranlık uyandıran bir durumla karşı karşıya kaldığında, karşısındakinin ‘kendinden çok daha büyük olduğunu hissettiğini, kendisine, endişelerine, sorunlarına daha az odaklandığını belirtmişler. Bu verilere ek olarak katılımcılar, diğer dünyevi işlerle meşgul kişilere oranla kendilerini olaylar ve durumlar karşısında ‘daha küçük’ olarak tanımlamışlar. (Araştırmacılar bu hisse ‘küçük öz benlik’ adını veriyor.) Katılımcıların beyin MR’ları da daha önceki araştırmaların sonuçlarını destekler nitelikte.
Peki, tüm bunların anlamı ne? Bu okuduklarınız sizin için ne anlama geliyor?
Eğer zihninizdeki düşüncelerden biraz olsun uzaklaşmak istiyorsanız, güzel bir manzara fotoğrafına bakabilir, hatta o manzaranın olduğu yere gidip sizde hayranlık uyandıran o manzarayı seyredebilir, sevdiğiniz bir müzisyenin konserine gidebilir ya da sizde hayranlık uyandıran, beğeni duygunuzu harekete geçiren her ne varsa onu yapabilirsiniz. Bu kesinlikle size iyi gelecektir.
Kaynak: https://www.mindful.org/what-awe-looks-like-in-the-brain/