VERİ, HAYATIMIZI DEĞİŞTİRİYOR!
Büyük veri çağı başladı. Bilgisayar bilimcileri, fizikçiler, ekonomi uzmanları, siyaset bilimciler, sosyologlar ve diğer bilim insanları büyük verinin dünyayı görme ve anlama biçimimizi kökten değiştireceğinde hemfikir.
İnsanlar tarafından üretilen ve insanların hem nesneler hem de birbirleriyle olan etkileşimlerinden doğan kitlesel miktarda dijital bilgiye ‘büyük veri’ deniyor. Bu dijital kütle, 21’inci yüzyılın yakıtı, hatta toprağı olarak görülüyor. İki benzetme de yerinde; zira ikisi de verinin dijital çağda dünya ekonomisini nasıl güçlendirip besleyeceğini gösteriyor. Yani veri, geleceğin hem yakıtı hem de her şeyin yetiştiği toprağı. Verinin eli kolu her yere uzanıyor: İnternette yaptığımız aramaların dökümünden para işlemlerine ve sosyal medya etkileşimlerine kadar her yerde bıraktığımız iz, veriyi oluşturuyor. Dahası, en büyük endüstrilerden en küçük işletmelere kadar ticaretin her aşamasında her türlü aktarımı kaydetmemizi sağlıyor. ABD menşeli piyasa araştırma şirketi IDC, her yıl oluşturulan ve kopyalanan veriden oluşan ‘dijital evrenin’ 2025’te 180 zetabayta (yani, 180 sayısının arkasına 21 tane sıfır getiriliyor) ulaşacağını söylüyor. Oxford Üniversitesi İnternet Enstitüsü profesörü Viktor MayerSCHÖNBERGER’in The Economist dergisinin veri editörü Kenneth CUKİER’le birlikte kaleme aldığı ve Türkçeye de kazandırılan kitap Büyük Veri (Paloma Yayınları) ise büyük veri analizlerinin dünyayı görme ve anlama biçimimizi kökten değiştireceğini iddia ediyor. MayerSCHÖNBERGER ve CUKİER eserlerinde bu durumu, GUTENBERG’in matbaa makinesinin yarattığı etkiyle karşılaştırıyor. Teknoloji kahinleri ‘büyük verinin’ sonuçlarına dair pek çok tahminde bulunsa da aslında yeni ekonomi biçimlenirken bilmediğimiz çok şey var. Avustralya hükümetine bağlı data analiz merkezi NSW Dwata Analytics Centre, uzun bir süredir bu konu üzerine çalışıyor. Merkezin CEO’su, veri bilimci Ian Oppermann mevcut durumla ilgili iyimser. “Şirketler, yeni dijital bilgiyi, hedef odaklı ve daha bireysel hizmetler sunmak için kullanıyor.
Müşteriyi tanımak VERİ, HAYATIMIZI DEĞIŞTIRIYOR! Büyük veri çağı başladı. Bilgisayar bilimcileri, fizikçiler, ekonomi uzmanları, siyaset bilimciler, sosyologlar ve diğer bilim insanları büyük verinin dünyayı görme ve anlama biçimimizi kökten değiştireceğinde hemfikir.
‘’YENI DÜNYA veya şirketin pazar büyüklüğü hakkında bilgi edinmek gibi kâr odaklı davranışlar geliştiriyorlar” diyen Oppermann NSW’deki çalışmalarını ise şöyle özetliyor: “Topladığımız bilgiyle kamu kuruluşlarının hizmet biçimlerini tekrar değerlendirmelerini sağlıyoruz. Onları eskiden beri yerine getirdikleri görevleri, yeni yöntemlerle yapmaya teşvik ediyoruz. Sınırların ötesine bakarak yepyeni biçimler alabilmek önemli.
İYİ VE TEHLİKELİ BİR YER
Gerçekten de büyük veri, hem kâr amaçlı kurumlara hem de kamu kuruluşlarına pek çok avantaj sağlıyor. Öncelikle hataları ve sahteciliği hızlı bir şekilde tespit etmeye imkân tanıyor. Aynı zamanda rekabette önemli bir avantaj kazandırıyor. Gerçek zamanlı analizler sayesinde işletmeler rakiplerinden önce stratejilerini değiştirebiliyor, daha efektif stratejileri sahaya sürebiliyorlar. Ek olarak ‘büyük veri’ tüketici davranışları ve satış trendleri açısından da derinlikli bir görüş sağlıyor. Müşteri hizmetlerini yönlendirmeye imkân tanıyor. Diğer yandan, kurumların sadece verilere bakarak karar alma tuzağına düşmemeleri gerekiyor; zira bu sadece tek yönlü bir gözlem anlamına geliyor. Algoritmalara ve verilere körü körüne inanmanın “tehlikeli bir yer” olduğunu söyleyen Oppermann, “Bu, gerçek dünyada o yoldan gitmemeniz gerektiğini gördüğünüz halde körü körüne GPS cihazınızı izlemeye benziyor. Riskin farkında olup sonuçları sorguladığımız sürece, daha iyi kararlar almak adına fayda göreceğimizi düşünüyorum'' diyor.