SAĞLIK MI? PARA MI?
Herhangi bir insana “günlük hayatında Sağlığının yeri” sorulduğunda genel olarak ilk sırada olduğunu söyleyecektir. Oysa aynı insanın günlük aktivite ve davranışları incelendiğinde sağlık yerine zenginlik, güzellik, dış görünüm, lezzet ve keyif gibi kavramlar sağlıktan daha çok ön plana çıktığını ve hatta daha önemli olduğunu göreceksiniz.
Birçok insan zenginlik ve güzellik uğruna hayatını tehlikeye, lezzet ve keyif uğruna kötü beslenme alışkanlıklarını ve madde bağımlıkları sürdürdüklerini, bir miktar heyecan için ölümle sonuçlanabilen sporlarla uğraştıklarını göreceksiniz. Sağlığın önemi ancak kaybedildiğinde idrak edilmektedir.
Önemsediğimiz sağlık ve hastalık nasıl tanımlanabilir? Kolay düşündüğümüz bu kavramları aslında çok değişken ve karmaşıktır. Dünya Sağlık Örgütüne göre “Sağlık, sadece hastalık ve sakatlık halinin olmayışı değil, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam iyilik hali”. Bu tanımı koymak için uzun tartışmalar sonucunda belirlenmiştir. Peki, bu tanıma esas Sağlık ve Hastalık karşıt mıdır? Değildir.
Sağlık kendiliğinden var olan bir durum değildir, sağlıklı yaşam için günlük hayatımızda uyacağımız temel kural ve uygulamamız gereken küçük çabalardır. Temel kurallardan düzenli yaşam, temizlik, sağlıklı beslenme, alkol, uyarıcı ve uyuşturucu maddelerden uzak durma, kazalardan korunma, bedensel ve zihinsel çalışma, sorunlarla baş edebilme. Kaldı ki yaşadığımız çevrede birçok dış etken vardır. Sağlıklı yaşam için, hasta olma risklerini düşürmek için koruyucu önlemler almak, yaşam tarzımız değiştirmenin yanı sıra olduğu hastalık durumunda doktorlar tarafından belirlenen tedavi planı uygulamak sorumluluğumuzdadır.
Gün geçtikçe yeni yaşam alışkanlıkları ile gelen hareketsizlik, obezite ve artan kronik hastalık vakaları insanların yaşamlarını tehdit etmekte ve sağlıklı ve etkin bir yaşam sürdürülmelerini zorlaştırmaktadır. İnsanların yaşam tarzlarına bağlı gelen bu hastalıkları birçok ülkenin tedavi maliyetlerini ulusal sağlık harcamaların çok yüksek bir paya sahiptir.
Dikkat edilmesi gereken önemli birkaç husus değinmek gerekir;
Doktorlar tarafından konulan hastalık tanısı başka hekimlerce de gözlemlenebilen, ölçülebilen bazı belirti ve bulguları dayanan bir durumdur. Bireyler için hastalık ancak olağandışı semptomların algılanması ve değerlendirmesi ile ilgili olduğundan dolayı kendisi hasta hisseden bir kişiye hekim tarafından sağlam tanısı konulabildiği gibi kendisini sağlam hisseden bir başka kişiye hekim tarafından ciddi şekilde hasta tanısı konulabilmektedir
Bu nedenle bireylerin belirli aralıklarda genel sağlık kontrolleri yapmalarında fayda görülmektedir. Bu kontroller sayısında hiçbir şikâyet ve hastalığı olmasa dahi, vücutta sinsi olarak ilerleyen hastalıkların ortaya konması, ileride gelişebilecek hastalıkların ipuçlarının erken saptanması, erken tanının konması ve erken aşamalarda doğru tedavilerin başlatılması kişilerin yaşam kalitesini arttırabilecektir. Çağımızın hastalıkları olan koroner arter hastalıkları, kanser, hipertansiyon ve pek çok diğer hastalıkta erken ve doğru tanı konması ile kişilerin yaşam süresi ve kalitesi açısından son derece büyük önem taşır.
Sağlık Bakanlığının 2013 yılına ait yayınladığı görülen en çok kanser vakaları istatistikler aşağıda gösterilmiştir.
Amerika Birleşik devletlerinde yapılan araştırma göre; 2015 yılında 1,6 milyon kanser vakası teşhisi konulacak. Aşağıdaki grafik kanser vakalarının dağılımı göstermektedir.
Yukarıdaki istatistiklere bakıldığında Kanser hastalıklarında Erken teşhis ve erken tedavilerin başlatılması ne kadar önemli olduğunu aşikârdır.
Son yıllarda tüm dünyada sağlık alanında dönüşüm yaşanmaktadır. Sağlık alanında yaşanan bu dönüşümün merkezinde yer alan kavramlardan biride bilişim teknolojileridir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından oluşturulan Dünya Sağlık Bildirgesi’nde sağlık kuruluşlarının “Uygun bir Teknoloji ve Enformasyon Sistemine sahip olması” ilkesi yer almaktadır (World Health Organization, 1998). Uygun bir teknoloji ve enformasyon sistemine sahip olmakla sağlık sektöründe zaman kayıplarının önlenmesi, harcamaların düşürülmesi ve sistem maliyetlerinin azaltılması, bu sayede de sağlık sektörü hizmet kalitesinin artırılması hedeflenmektedir.
Sektöre yön veren AKGÜN, Üniversitelerle yaptığı iş birlikleri ve uzun araştırmalar sonucunda Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirerek Akciğer ve Meme Kanserlerinin erken teşhisinde yardımcı olmak için ticarileşmiş Bilgisayar Destekli Teşhis (BDT) (CAD: Computer Aided Diagnosis) tabanlı uygulamaları hizmete sunmuştur. BDT, Dijital radyolojik görüntülerde, görüntü işleme ve yapay zekâ tekniklerini kullanarak radyolog için aşikâr olmayan alanları (hedef tanıları veya patolojileri) belirleyen yazılım sistemidir. BDT radyologlar için “ikinci görüş” olarak kullanılmaktadır. Son karar yine radyoloğa aittir.
AKGÜN’ ün AR-GE desteğiyle geliştirilen bu uygulamalar sayesinde, kanser vakaları tedavisinde erken teşhis ile birlikte kaliteli ve etkin sağlık hizmeti imkânı sunulabilmektedir.
Ülkemizin ARGE projeleri kapsamında onaylanan, desteklenen ve %100 yerli üretim yapılan bu uygulamaların yerel pazarda konumlandırılması hizmet sunucular tarafından desteklenmesi ve kullanılması Türkiye sadece sağlık sektörüne değil Yazılım sektörü daha çok benzer projelerin üretilmesine cesaretlendirici olacaktır.